30 Aralık 2013 Pazartesi

Antikköy-Çatalca

İstanbul'da sessizliği özleyenler için Çatalca-Antik Köy aradığınız bir yer olabilir
İstanbulun kalabalığından sıkılıpta çokta uzağa gidemeyenler için yapayda olsa bir köy yaratılmış. Bu otantik köy, büyükçekmece kıyısına tepeden bakan bir yerde konumlandırılmış.İlk girişte sizi bi eşşek karşılıyor evet yanlış okumadınız bir eşşekJ  arka fonda türk sanat muziği eşlik ediyor gerçekten farklı bir atmosfer ben pek tanımlayamadım. Köyün İçerisinde  lokantası var.  Et sever bünyeler için ideal bir lokanta çünkü lokantada sadece mangal, yoğurt ve salata var.
Göl manzarasına karşı hamaklar minderler içinde huzurlu zamansız bir atmosfer yaratılmış. İçerisinde çeşitli hayvanların bulunduğu hatta midillisinin  bile olduğu bu mekanın, bu bölüme minik hayvanat bahçesi bile denilebilir.

Haftasonları 8-13 arası açık büfe kahvaltı var. Açık havada ister yer sofrasında ister masada  açık büfe köy kahvaltısı yapıyorsunuz. Açık büfe kahvaltı fiyatı 30 TL İsterseniz öğleden sonra mangal faslına geçebilirsiniz . Mangal ve etler hazır bir şekilde yanınıza geliyor. Et degilde balık sevenlerde düşünülmüş oltalardan birini alıp  oluşturulan göletden  alabalık tutabilirsiniz, Çünkü balık yemek istiyorsanız olta ile siz yakalıyorsunuz. Eğer balık tutmayı beceremiyorsanız sipariş de verebilirsiniz. İçerideki taş fırında ve kiremitte pişirilen alabalığın tadı çokça lezzetli balığın İçine konulan mantar, domates ve biber balıkla harika bur uyum sağlamış. Dileyenler yakaladığı balıkları evine de götürebiliyor.
 Vaktiniz varsa bütün gününüzü sıkılmadan geçirmeniz mümkün. Kahvaltının ardından ister yürüyüş yapın, isterseniz gazete ve kitabınıza gömülün. Tesiste at gezisi yapabiliyorsunuz. Kişi fiyatı 7 TL Ayrıca, Köyün içerisinde ki mağazada antika görünümlü eşyalar satılmakta farkıl bir deneyim yaşamak isteyenler için  gidip görülesi bir yer...

Ulaşımı: Tem yolu üzerinden Çatalca ayrımından çıkıp ilk kavşakta büyükçekmece yönüne (sağa) saptıktan 300 metre sonra  ahmediye köyü bitiş tabelası var işte Antik köyün başlangıç noktası burada...
Keyifli Gezmeler..
 

27 Aralık 2013 Cuma

Mimar Sinan Süleymaniyede Tiyatro Oyunu

Mimar Sinan Süleymaniyede...
Çarşamba günü arkadaşımla Devlet Tiyatroları Cevahir Sahnesinde ki  Sinan Süleymaniyede oyununu izledik.
Oyun, Mimar Sinan’ın  Ustalık dönemini taçlandıracak olan  “Süleymaniye”  üzerinde çalışmalar devam ederken geçen olay kurgusu üzerinde dönüyor.Tek Perdelik bu oyun 1 saat 15 dakika sürüyor.
Oyunun metni  başlangıç noktası, Mimar Sinanı  teftişe gelen Sultan Süleyman’a iki ay içinde her şeyin biteceği sözünü vermesiyle başlıyor.
Oyun zaman zaman sıradan metinlerden sıkıyor olsada çok güzel sahnelerde vardı.Asılnda çok fazla detay vermek istemiyorum fakat, Kanuni Sultan Süleymanın Mimar Sinanı teftişe geldiği sahnelerde Şehülislam ile Nakkaş arasında geçen diyolog beni çok etkiledi özelliklede Sarhoş olduğu idda edilerek Cami gibi bir yerde çalışmasına uygun bulunmayan Nakkaşının Şehulislama 17. yüzyıl başında doğduğu, yaşadığı rivayet edilen halk ozanı, Kul Nesiminin dörtlükleriyle verdiği cevap çok anlamlı bir sahneydi. 
“Gâh giderim medreseye ders okurum Hak için
 Gah giderim meyhaneye dem çekerim Aşk için”
Oyun sonrasında Melamet Hırkasını tekrar dinledim hatta takıldım sürekli söyler oldumJ Sanırım oyunun en çok etkileyen  ve hatırımda kalan kısmıda buydu. İzlemeye değer şimdiden
iyi Seyirler.
Tarih – 21 Aralık 2013 Cumartesi Saat – 15.00 ve 20.00 Küçükçekmece DT Sahnesi
22 Aralık 2013 Pazar Saat – 15.00 Küçükçekmece DT Sahnesi
24 Aralık 2013 Salı Saat – 20.00 Cevahir Sahneleri Salon 1
25 Aralık 2013 Çarşamba Saat – 20.00 Cevahir Sahneleri Salon 1
26 Aralık 2013 Perşembe Saat – 20.00 Cevahir Sahneleri Salon 1
27 Aralık 2013 Cuma Saat – 20.00 Cevahir Sahneleri Salon 1
28 Aralık 2013 Cumartesi Saat – 15.00 ve 20.00 Cevahir Sahneleri Salon 1
29 Aralık 2013 Pazar Saat – 15.00 Cevahir Sahneleri Salon 1
Kul Nesiminin Dörtlüklerinin Devamı:)
gah giderim medreseye ders okurum hak için
gah giderim meyhaneye dem çekerim kime ne
sofular haram demişler bu aşkın şarabına
ben daldırır ben içerim günah benim kime ne

ben melâmet hırkasını kendim giydim eğnime
ar ü namus şişesini taşa çaldım kime ne
sofular secde ederler mescidin mihrabına
yâr eşiği secdegâhım yüz sürerim kime ne
gah çıkarım gökyüzüne hükmederim kaf-be-kaf
gah inerim yeryüzüne yâr severim kime ne
kelp rakip böyle diyormuş güzel sevmek pek günah
ben severim sevdiğimi günah benim kime ne
nesimi'ye sordular ki yârin ile hoş muşun
hoş olayım olmayayım o yâr benim kime ne
Dinlemek isteyenler için Müzeyyen Senar “Haydar Haydar” olarak dinlemelerini tavsiye ederim.

25 Aralık 2013 Çarşamba

Hobbit Smaug’un Çorak Toprakları

HOBBIT - SMAUG'UN ÇORAK TOPRAKLARI
21 Aralık yani geçtiğimiz Cumartesi uzun zamandır izlemeyi ertelediğim Hobbit Smaug’un Çorak Toprakları flimi AFM Taksim sahnesinde 15:15 Seansında izledim.  Aslında filmi izlediğim gün inanılmaz yorgun ve uykusuzdum  Ancak Blogger Arkadaşım Esra film eleştirisini okuduktan sonra, merak duygum ve zamansızlığım artık bugün izlemelisin dedi, gittim gördüm.  Filmi  yorgun ve uykusuz olmadığım bir günde sırf Orta Dünya’yı  hissetmek için tekrar izleyeceğim .
Aşağıda yaptığım yorumlar bol bol Spoiler içerebilir okumadan önce birkez daha düşününJ  

Bu flim bir  Yüzüklerin Efendisi değil sırf bu yüzden yüksek beklentiyle çıtanızı yükselterek bu flime gitmeyin derim
Aslında eleştiri yapmaya utanıyorum ama gerçek bu ...
Öncelikle film bana gereksiz uzun geldi. Filmi seyrederken hiç sıkılmadım ama aksiyon sahneleri çok uzatılmıştı. Aslında  tek kitabı üç filme aktarmak için eklemelerin yapılacağını tahmin etmiştim ancak yine de canımı sıkmasına engel olmadı.  Filmdeki karakterlere gelirsem Bilbo ve Gandalf karakterleri filimin en iyileriydi. Ancak Orlando Bloom için aynı olumlu yorumları yapamayacağım, Orlanda Bloom’un  makyajında veya lenslerinde sorun yok Fakat geçen on seneyi telafi etmek için  fazla  bilgisayar efektine maruz bırakıldığını düşünüyorum.  Adam  bildiğimiz yaşlanmış bir elf şeklindeydi, bu da  filmde sırıtan  bir durumdu. Filmde ki bir diğer eksikilik; bir yerden bir yere geçiş duygusunu sağlayan seyahat anlarının yeterince  hissetirilememesi ve sahnelerde ki geçiş mekanları arasındaki mesafenin çok anlaşılmıyor olmasıydı.
Kısacası filmde biraz aksiyon abartılmış ve duygular neredeyse sıfırlanmış bu durumuda tek kitaptan uyarlanmaya çalışılmasına bağlıyorum.
Filmde güzel sahneler yokmuydu vardı mesela, Fıçılı bölüm çok güzeldi Hatta  fıçı sahnesi efsane olmaya aday. filmde beğendiğim diğer bölüm Kuytuormandı. Peter Jackson, Kuyutorman için harika bir atmosfer yaratmış Kuytuorman kasvetindeki başarı ise muazzamdı.  özellikle patikayı kaybettikten sonra, bilinçlerini de kaybetmelerini oldukça başarılı buldum.
Son olarak;
Orta Dünyayı hissetmek inanılmaz güzeldi.  Gösterimde olduğu süre içerisinde bir kaç kez daha izleyip Orta Dünya Atmosferinin  tadını çıkarmak istiyorum  Film bu kadar olumsuz görüş bildirmeme rağmen kesinlikle izlemeye değer.
İyi seyirler diliyorum. Sevgiler...

24 Aralık 2013 Salı

Pratik Tırnak Bakım Anı

Hızlı hayatta her zaman, köklü bir Kuafor bakımına zaman kalmıyor. Haftasonu 5 dakikalık zaman dlimini paylaşmak istedim
Kırmızıyı çok sevmeme rağmen oje dışında kullanma cesaretini bulamıyorum kendimde bu yüzdende haftanın en az 3 günü kırmızı tonlarında Ojeler tırnaklarımı süslüyor
bu kırmızı ojelerin handikapı tırnaktan çıkarabilmek için aseton harici uygulama gerektirmesi, işte bu noktada
The Body Shop SPA tuzu imdadıma yetişiyor ellerini tırnaklarımı Tuzla ovarak yumuşacik ellere kavuşuyorum  




Yvesrohcer el ve tırnak bakım kremi soğuk kış günlerindeki kurtarıcım hatta  elkre için Bu markanın en sevdiğim ürünü denebilir. 
Tırnak ve Ellere aynı anda bakım yapabiliyor Kırılan kat kat olan tırnaklarım birara beni çok üzmüş ve uğraştırmıştı bu ürün ve Yves Rocherin  Antı Case Soin Nail Treatment ürünü tırnaklarıma çok iyi geldi


Kalyon tırnak beyazlatici oje ve bakım cilasi hem tırnaklara bakım yapıyor hemde sağlıklı görünmesini sağlıyor.

Ojelerle ilgili en büyük sorunum sürdükten sonra bulaşıyor olması Bu noktada Oje kurutucuları inanılmaz pratik oluyor
Esasında, Kalyonun oje kurutucusunu kullanirdim. Annem  Avon un hızlı oje kurutucusunu almış onu denediğimden beri Kalyonun pabucunu çoktan dama atıldı.


Çok yazdığıma bakmayın bunları yapmak 5 dakikamı aldı 45 dakika manikürde geçirdiğim zamana kıvaslarsak zamandan baya bir tasarruf sağladım:) 


Mutlu Son Sevgiler:)

18 Aralık 2013 Çarşamba

Haftasonu Hiç birşey Yapamazsak Sahilde Yürürüz

Haftasonları İstanbuldaysam bir günümü mutlaka yürüyüş yaparak değerlendirmeye çalışıyorum. Yürüyüş yapmak Hem ruhuma hem bedenime iyi geliyor.

Bunun içinde Anadolu Yakasında Bostancı sahilini yakın olması dolayısıla tercih ediyorum geçtiğimiz haftasonu yürüyüşüme fotograf makinamı alarak devam ettim ve sahildeki yaşama dair küçük kareler elde ettim şimdi bu yazımda o kareleri sizinle paylaşmak istedim











Sevgiler
Esra

Yves Rocherdan Yeni Yıla özel Vanilya Kokusu

Yeni yıla özel çıkan ürünler oldum olası beni cezbeder


Bu akşam iş çıkışı soğuktan korunmak için Safir Avmde gezerken Yves Rocherdan gelen mis gibi bir koku beni içeriye davet etti. Sıcak vanilya kokusu bu sene Yves Rocherin yeni yıla özel çıkardığı bu koku tatlı sevenler için kesinlikle denenmesi gerekli... Vanilya ve tarçın karışımı bu kokuyu çok sevdim hemen edindim yeni yıla özel getirdiği indirimlede 49TL olan bu kokuyu 29 Tl ye satın aldım.
Eğer sizde vanilya sevenlerdenseniz yeni yıl için bu kokuyla kendinizi ödülledirebilirsiniz
Sevgiler

Giselle Bale Gösterisi

Müzik ve romantizmi aynı potoda eriten  Fransız besteci Adolphe Adam'ın 'Giselle' balesini, dün arkadaşımla Süreyya operasında izleme fırsatı bulduk. Bale, Giselle'i ölüme sürükleyen duyguları dansın büyüleyici diliyle yaşattı.

Eser, ‘imkansız aşk’, ‘zengin erkek – fakir kız’ gibi klişeleri seçtiği estetik dil ile, koreografi biçimiyle, klişeler içeriyor görünmesine rağmen, farklı, benzersiz bir esere dönüştürüyor
Balede, köylü kılığına giren Kont Albrecth, taşralı güzel Giselle'in gönlünü çelmeyi başarır. başında kont olduğunu kıyafetlerinden, kılıcından, çıkardığımız Albrecht, gizlice bir kulübede kılık değiştirir ve böylece onun soylu olduğunu anlarız. Kont kılık değiştirmek istediğine göre bir kır güzeli ile gönül eğlendirmek istemektedir ve öykünün geçtiği  18. yüzyıl başı ,sınıflar arası ilişki ve evliliğin yasak olduğu dönemdir. Bu yüzden,  Kontun köyde flört için kimliğinin gizli kalması gerekmektedir.

Giselle ,aşık olmak için yaratılmış güzellik. Bir de, Giselle’in kendi sınıfından ona aşık olan Hilarion karakteri vardır. Ancak Giselle’in de onda gönlü yoktur. Kont , Gisellenin  evinin kapısını vurmasıyla dışarı çıkar ve tam o anda müzikte bir armoni çiçeklenir. Gisellenin büyüleyici dansına şahit oluruz.
Köyü ziyaret eden soyluların başındaki prenses Giselle’i çok sever. (Esasen prenses, Albrecht’in nişanlısıdır; perde sonunda ortaya çıkacaktır) Bu tatlı kıza, kolyesini armağan eder. Giselle, armağanı aldıktan sonra baledeki en zor bölümlerden biri olan, point üstünde hopping ve hızlı dönüşleri içeren dansını yapar.
Giselleye  büyük bir aşk beslediği halde bir türlü yüz bulamayan Hilarion, gerçekleri gün ışığına çıkarır. Hilarion’un gerçekleri açıklayarak Giselle ve kontun dansını bozar. Soylular ve  soyluların aralarında Albrecht’in nişanlısı olay yerine varışıyla sona doğru hızlanırız. Giselle, onu nişanlısıyla birlikte görünce, önce inanmak istemez, sonra doğruluğunu anlayınca beyninden vurulmuşa döner ve delirerek ölür. Bu sahne de romantik balenin en ünlü sahnelerinden biridir. Saçları dağılır ve savrularak yere düşer.
İlk perde, sevdiği adamın soylu bir ailenin kızıyla nişanlı Kont Albrecth olduğunu öğrenen Giselle'in, üzüntüden deliye dönerek kendini ölümün kollarına bırakmasıyla sona erer.
***
İkinci perdede, zaman, mekan ve olayların boyut değiştirdiği, gerçek dışı bir dünyada buluruz kendimizi. Giselle'in ruhu, efsaneye göre kavuşamadan ölen genç kızların ruhlarını temsil eden Wili'lerin arasına karışır. İkinci perdenin devamında önce Hilarion, sonra da Albrecht sırayla ormana gelirler. önce Vili’lerin mezarlarından uyanmalarını izleriz. tüm kızlar tek tek kalkarlar ve sonunda muhteşem bir beyaz bale sahnesinde, eşsiz hareketlerle bizi kendilerine inandırırlar. Duru güzellikler gerçek dünyada üzülmüş, insanların ruhlarıdır Buradaki koreografik deha inanılmazdır. Kendilerine acı çektiren erkekleri ölene dek dans etmeye mahkum eden Wili'ler, Albrecth'i de ele geçirirler ama genç kızın affettiği adam son anda onların gazabından kurtulur.
 Kırsal yaşam ile doğa üstü güçlerin iç içe geçtiği Giselle balesi, farklı dans stillerinin kullanıldığı zor bir koregrafi, İlk perdede aşk, karşılıksız sevgi, bağlılık, ihanet, masumiyet, delilik, intikam ve ölüm gibi çatışan duyguları yansıtmak adına danslar kadar mimikler de öne çıkmak zorunda. İkinci yarıdaki olağanüstü dünyanın atmosferi ise bol bol havaya sıçramayı, parmak ucu yükselişleri hakim kılan bir koreografi gerektiriyor.
Baleyi oldukça beğendim İzlemek isterseniz. Giselle" balesi, 17 Aralık, 19 Aralık ve 21 Aralık'ta da Süreyya Operası'nda...
Avrupa yakasında ise 8 Ocak'ta Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi Ana Tiyatro'da baleseverlerin karşısına çıkacak eser, 11 Ocak, 12 Mart, 14 Mart, 15 Mart, 20 Mart ve 22 Mart'ta tekrar Süreyya Operası'nda sahnelenecek.

Yves Rocher El Kremi

Yves Rocher El Kremi
Kış geldi kışın soğugundan en çok nasibini alan ellerimiz. Benim için de Kış soğuklarında kuruyan sertleşen ellerimin koruyucusu Yves Rocher dan Organik Arnika içeren günlük el kremi,
Bu krem benim için Norveçli Neutrogena kremimin pabucunu çoktaan dama atttı. Soğuğa karşı onarıcı el ve tırnak bakımlarada sürülebiliyor olması benim için daha özel ve anlamlı kılıyor Bitkisel yağlarla zenginleştirilmiş formülü kolay ve hızlı emiliyor ve  günlük el bakımı için ideal olduğunu düşünüyorum
Detay bilgi ile ürünü almak isterseniz tıktık

Yves Rocher Detoks Etkili Peeling & Göz Makyajı Temizleyicisi& Kayısılı

Merhaba herkese
Bugün sizlere kullandığım ve fikir sahibi olduğum bazı ürünler hakkında konuşacağım
Uzun zamandır Yves Rocherin Kayısı özlü peelinigini kullanıyordum bir süre önce değişik bir peeling kullanmaya başladım  İlgimi çeken en önemli özelliği ise ürünün içeriği oldu peelingin içinde yeşil çay özü, beyaz çay özü ve madagaskar çay özü olması ve çimler gibi mis kokması oldu
Ürünün en önemli özelliği detoks etkili olması aynı zamanda ürün  çok hafif yapılı olduğunu cildi çizmeden temizliyor  zaten alerjik ve hassas bir cildim var çizilmesi durumunda cildim felakat tepkiler veriyor. Ancak  cildim bu ürünü kullandıktan sonra hiç bir şekilde kızarmadı kötü bir tepki vermedi. Sonucunda temiz bir cilt ve canlanmış bir ten bu hissi  sevdim Bu ürünü özellikle duş sonrası haftada 1 veya 2 kez kullanmaya özen gösteriyorum.

içinde minik minik granüller mevcut iri granüllü bir peeling değil Eğer sizinde cildiniz hasassa arada detokslanmak istiyorsanız ürünü gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.
Benim için bitince yenisini alınabilinecek ürünlerden fiyatı ise 27.90 fakat bu aralar indirimde 21.90 gibi bir fiyata alabilirsiniz.

 

Yves Rocher Ekspres Göz Makyajı temizleyicisi

Yves Rocher Ekspres Göz Makyajı temizleyici en sevdiğim göz makyajı temizleyicim
Ürünün İçeriğinde organik peygamber çiçeği suyu var.. Peygamber çiçeği suyunun faydaları ise ; Göz kapaklarını ve göz çevresini yatıştırır.
Kullanmadan önce şişeyi çalkalayıp içeriğin karışmasını sağlamanız gerekiyor..Ben temizledikten sonra su ile duruluyorum..Çünkü içeriğinde yağdan ötürü göz çevresinde yağ butonu oluşumunu yapmasını istemiyorum..
Kaçıncı kutuyu hiç saymadım her indirim zamanı stokluyorum benim için asla vazgeçmeyeceğim bir ürün. 24TL civarı fiyatı olan bu ürün sıksık ayın ürünü kampanyasında yerini alıyor o zaman 17.99TL edinebilirsiniz

16 Aralık 2013 Pazartesi

Yves Rocher'den "tırnak güçlendirici"

Merhabalar,
Bugün sizlere uzun zamandır kullandığım ve sonunda işe yarayanı bulduğum "tırnak güçlendirici" bakımımdan bahsedeceğim.
 Yves Rocher'den güçlendirici aldım ve iyi ki almışım! Hem sertleştirdi hem de uzattı.
Tırnak güçlendirme dendiğinde akla Kalyon gelir. Eskiden çok kullanıyordum faydasınıda görüyordum ancak  son zamanlarda eskisi gibi verim alamamaya başladım.

Yves Rocher ürünlerinden Hassas ve yumuşak tırnaklar çin kırılmaya karşı kuvvetlendirici bakım kremi olarak nitelendirebileceğim bu ürünü haftada 2 bazen 3 kez tırnaklarıma uyguluyorum. En alttaki fotoğrafta görebileceğiniz gibi çok küçük miktarlarda tırnaklarıma koyup güzelce yediriyorum.
Normalde tırnaklarım hassas ve kırılmaya çok müsait. Hatta zaman zaman soyulduğu bile oluyor. Bu kremi kullanmaya başladığımdan beri daha iyi olduğunu söyleyebilirim..İ
İçerisinde organik kako yağı ve organik karite yağı yer alıyor.. Bu yağlar tırnaklarım inanılmaz şekilde güçlenmesini sağlamasının yanında aynı zamanda kako yağının muhteşem kokusu bu kremin bağımlısı yapabilir sizi.. fiyatı uygun 14.90 tl. Üstelik ayın son günü indirimine denk gelirseniz yarı fiyatına almanız bile mümkün.. Eğer siz de tırnak bakımı için ürün arıyorsanız Yves Rocher'e uğramanızda fayda var

Aussie 3 Minute Miracle Luscious Long Deep Treatment



Aussie 3 Minute Miracle Luscious Long Deep Treatment(Uzun Saçlar İçin Yoğun Bakım Kürü)
Bugün sizlere bahsedeceğim ürün Aussie Saç  Bakım Serisi
Uzun süredir kullandığım şampuan LUSH tan DODDY-o ...Kokusuna bayılarak kullandığım bu şampuan işlevsel olarak saçlarıma pek iyi gelmedi bende şampuanımı değiştirip, daha iyisini bulabilir miyim umuduyla arayışa giriştim.
Watsons alışverişim esnasında  reyon önünde şampuanları incelerken gözüm Aussie ürünlerine takıldı.
Aussie, Türkiye pazarına henüz yeni girmiş bir firma.Bir Avustralya markası,Youtube'da bu markanın ürünleri özellikle "3 Minute Miracle" çok popüler ve herkesin çok memnun olduğu bir ürün. Saçlarda üç dakikada mucizevi etki yarattığını söyleyen bu ürünün dört çeşidi var,ben uzun saçlarım için Avustralya Okaliptüs özü ve Avokado yağıtercih ettim ürün, uzun saçların ihtiyacı olan nemi ve bakımı sağlamayı vaat ediyor.
Aussie Luscious Long serisinin şampuanını ve bakım kürünü aldım. 3 Minute Miracle'ı saç kreminin daha yoğun bir versiyonu diyebiliriz. Kapağı yok,sıkınca alttan ürün geliyor.Kürü Çok sık kullanırsanız aynı etkiyi alamıyorsunuz Bu yüzden haftada bir kullanmayı tercih ediyorum.Kullanır kullanmaz  saçlarım yumuşak,parlak,nemlenmiş,kısaca çok sağlıklı bir hal aldılar.İçeriği pek masum değil çünkü paraben içeriyor. Şu an kullandığım uzun saçlar için olanı bittiğinde Aussome Volume alıp birde onu denemek istiyorum.İçeriğinde Okaliptus bitkisi bulunuyor. Şampunın rengi mavi, Şampuanı Saçlarımı çok iyi temizliyor ve gayet güzel köpürüyor.  Saç kremi için serinin Kreminide alacağım. Kokusu da güzel ve hafif.
 Bu ürün Amerika'da 3 dolar yani 6 tl civarındayken bizde 20 tl'ye satılıyorbuna rağmen indirimde yakalarsanız denemenizi tavsiye ederim. Ben Bu hafta Watsons %25 indirimine denk gelip aldım hala indirim devam ediyor olabilir.Aranızda Aussie ürünlerini deneyen var mı?

Bioderma Sensibio H2O &Yves Rocher Detoks Etkili Tonik

Makyaj Temizliği: Bioderma Sensibio H2O Suya Sabuna dokunmadan Temizlik
Merhaba herkese
Bugün Bioderma Sensibio'dan bahsedeceğim size. Yorumunu görmekten övgülerini duymaktan bıkarak merakla ürünü aldım ve hemen kullanmaya başladım. 500ml lik bir şişe bitirdiğime göre artık benimde söyleceklerim var dedim ve size yazıyorum

Ambalaj konusunda Klasik tonik şişesinde,  pratik olması adına pompalı satılanlarıda var bence olmasada olur. Boyut olarak 100,250 ve 500ml olarak satılıyor. 100ml kofre serilerinin yanında numune olarak veriliyor. Eğer çok çok merak edip denemek isterseniz alabilirsiniz ama yinee bulamazsanız  bence direk 250ml olanını alın.

İlk olarak göz makyaj temizleme performansından bahsedeyim; vasat! Benim için bu noktada favorim hatta vazgeçilmezim YVES ROCHER yarı yağlı yarı su formatındaki papatya özlü göz temizleme toniği Bu ürüne gelirsem Basit yapılı göz kalemlerini çok kolay çıkartabiliyor. Ancak  eyeliner ve rimel  temizleme konusundan gerçekten çok kötü.
Fondöten,bb krem gibi cilt makyaj temizleme konusunda ise gerçekten çok iyi. Ben yinede makyaj temizliğinde, yüzümü jel ile yıkamadan gerçekten temizlenmiş, gözeneklerim arınmış gibi hissetmiyorum bu yüzden tek başına benim için yeterlidir diyemem.
500ml fiyatı 70 lira ama indirim zamanı ve 1+1 gibi kampanyalara denk gelirseniz çok daha uygun fiyatlara alabilirsiniz.

Benim için bu ürün bayılarak kullandığım bir temizleyici değil 1+1 kampanyasıyla aldığım için,  Elimde 500ml lik bir şişe daha var.  Onu denemek isteyen bir arkadaşıma hediye edeceğim ve bir daha alacağımı hiç sanmıyorum.




Yves Rocher Detoks Etkili Tonik
Hemen hemen herkesin günlük cilt bakımında vazgeçemediğimiz ürünlerden biri de toniktir..Yves Rocher'ın detoks etkili bu toniğinin kıvamı ise bildiğimiz tonikler gibi değil. Akışkan ancak yoğunluğu  muhallebi gibi toniği Ve cildinize sürdüğünüz andan itibaren etkisini hissediyorsunuz. ben hafif karıncalanmalarını hissediyorum ve bu durum kan dolaşımını harekete geçirdiğinin bir kanıtı
Ürünün: İçeriğinde 3 farklı çay kullanılmıştır..Yeşil çay,Beyaz çay ve Madagaskar çayı .Bu çay birleşimleri ciltte detoks etkisi yaratıyor İçeriğinde aynı zamanda papatya suyu ve nane suyu olması ferahlatıcı ve canladırıcı etki sağlıyor. Bu üründe Yves Rocher bitkisel kozmetik ürünleri arasında kesinlikle vazgeçilmezim olarak yerini alıyor.Bu ürünün fiyatını tam hatrılamıyorum 24TL civarı olduğunu tahmin ediyorum.

10 Aralık 2013 Salı

10 ARALIK DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ


İnsan Hakları Evrensel Bildirisi
 10 Aralık  1948'de, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen 30 maddelik bildiridir. Bugün Sahip olduğumuz özgürlük haklarımınızın temeli niteliğindedir. İnsan Hakları adına imzalanmış ilk belge diyemeyiz fakat yakın tarihimizde geçerliliğini koruyan  belgedir.
13 Yuzyıl öncesinde Devletler baskıya dayanan bir anlayışla “monarşiyle” yönetilmekteydi. Bu anlayışa son vermek amacıyla 1215 yılında İngiltere Kralı'na kabul ettirilen bildiri olan Magna Carta, insan hakları kavramının ilk belgesi sayılır. Magna Carta belgesi;  kralın vergileme yetkilerinin sınırlandırılmasıdır. o dönemin hükümdarları vergileme konusunda istedikleri gibi davranıyor, halka söz hakkı bırakmıyorlardı. Kralların otoriter güçleri Magna Carta ile sınırlandırılmıştır. Magna Carta bir demokrasi sözleşmesi değildir.Ancak demokrasiye giden uzun yolun önünü açmıştır. İnsan hakları konusunda yayımlanan bir diğer önemli bildiri ise, Amerika'da yayımlanan Bağımsızlık Bildirgesi'dir. Bağımsızlık Bildirgesi  13 Amerikan kolonisinin Büyük Britanya krallığından ayrılarak bağımsızlıklarını ilan ettikleri belgedir.  
Amerikalılar Bu özgürlüğe Çay partisiyle ulaştılar. 
Amerika'daki kolonistlerin Büyük Britanya'dan gelen yüksek vergili çayı ve Büyük Britanya'yı protesto etmek için 16 Aralık 1773 yılında Boston Limanı'nda kızılderili kılığına girerek denize dökerler.  Sembolik nitelikli bu eylem Amerikan bağımsızlık savaşının kıvılcımı olmuyştur. 3 yıl süren bağımsızlık savaşından sonra 4 Temmuz 1776 yılında Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi yayınlanmış. Bugün Özgür Amerikanın temelleri oluşmuştur.
Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik gibi kavramlar, 1789 yılında gerçekleşen Fransız Devrimi'nden sonra yayımlanan "İnsan Hakları Bildirisi"nde gerçek yerini almıştır.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra devletler bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması konusunda birleştiler. Böylece  İnsan Hakları Evrensel Bildirisi 10 Aralık  1948'de, Birleşmiş Milletler tarafından Paris’te kabul edilip, son şeklini almış oldu.

5 Aralık 2013 Perşembe

" İstanbul Devlet Tiyatrosu - Sidikli Kasabası müzikali"



Merhaba ,



Yine yeniden bir etkinlikle karşınızdayım bu sefer biraz önyargıyla yaklaştığım sonrada pişman olduğum bir tiyatro gösterinden görüşlerimi aktaracağım sizlere. 
Sidikli Ksabası..
İsmini duyduğumda inanılmaz antipatik gelmişti, sanatla tiyatroyla özdeşleştirememiştim yine de ben bu muzikalı görmeden yorum yapmamalıyım dedim.Gittim gördüm yazdım çiziyorum.
“Sidikli Kasabası"  İstanbul Devlet Tiyatrosu  Cevahir Sahnesinde sergileniyor. Kara Mizah dediğimiz şey tamda bu oyunda kanşımıza çıkıyor.
Az dekor ve kısıtlı giysilerle anlatılan bu oyunda görsellik sınırlı ancak Kulağa hitap ediyor Oyunun konusu dünyanın ısınıp suların azalmasından dolayı bütün evlerdeki iş yerlerindeki tuvaletler kapanıyor. Tuvaletinizi ancak kanunların belirlediği umumi tuvaletlere yapabiliyorsunuz ve tabiki hepsi paralı. Ve bu tuvaletler de özel bir şirketin denetimine veriliyor. Olur da tuvalet parasını ödeyemezler ya da sokaklara işemeye kalkan insanlar da işte o herkesin korktuğu Sidikli Kasabası’nı boylamayla karşı karşıya kalıyorlar. Olay örgüsü böyle başlıyor.
Oyun, Zengin ve  fakirin, iyi ve kötünün arasındaki ilişkiyi günümüz sistemine atıfta bulunarak, eğlenceli bir dille eleştiriyor. İyi kalpli insanların bile özgürlüğü için nasıl bir cani olabileceği gösterirken. Eğer  kalbimizi dinlersek  nasıl sevgi dolu olabileceğimiz anlatıyor.
Oyuncuların güzel enerjileri  dansları  ve mimikler ile ortaya çıkan renkli görüntüler uzun bir oyun olmasına rağmen seyircilerin kopmasına izin vermiyor. Kadro oldukça kalabalık olmasına rağmen oyun öyle bir kurgulanmış, ki oyuncuların hepsi tek tek akılda kalabiliyor.
Oyun Uzun bir oyun yorgun iş çıkışı tercih etmemenizi tavsiye ederim .Keyifli mesajlı fikirli bir muzikal izlemeye değer diyebiliriz benden 7 point gidiyor.

3 Aralık 2013 Salı

PLAZA İNSANLARI

Çoğumuz haftada en az beş gün, hayatımızın ortalama 9 saatini satarak yaşamımızı idame ettirmek üzere para kazanmaya çalışıyoruz
Fakat Levent ve Gayrettepe hattı üzerinde öyle bir tür var ki biz onlara”plaza İnsanı” diyoruz. Levent Gayrettepe hattı üzerinde sıklıkla karşılaştığınız penguen sürüsü  yanılsamasına kapıldığımız, bu sürüler genellikle plaza insanının öğle yemeğine çıkış halleridir. Plaza İnsancıklarının  günü manyetik kartlarini turnikedeki sensörlere okutarak başlar. Gün içinde duman molalarında giriş çıkışlarında lazım olan bu manyetik okuyucuları boyunlarında taşımaları kimlik tanımlamalarını
yapmanızda yardımcı yegane unsurdur. Zaman zaman pantolon kemerlerinde taşıdıklarıda görülmüştür.

Plaza yaşamının sıradan sürülerinin ortak özellikleri vardır.

*Bir plaza insanını ticket ve türev yemek kartlarına yüklenen tutar,  hiçbir zaman öğle yemeği masraflarına yetmez.   daha Ayın ortası gelmeden Ticket Sodexo, Multinet Setcard limitleri  Bitmiş olur. 
*Sıradan Plaza insanın beslenme saatinin en önemli dilimi olan sabahları simit, çatal ve poşet çaydan oluşan menüsü  yaygın beslenme biçimidir.
* Plaza ortamınında yaşayan tek canlı türü bu insancıklar değildir, hiç sulanmadan, sevilmeden yaşanabilecekmiş gibi görünen bitkiler bu ortamda yaşayabilen diğer canlı türleridir. Bu bitkiler doğum günü evlilik yıl dönümü vs dönüşümlü zamanlarda online sitelerden buraya ulaşarak yaşam alanlarını süslerler. 
*Küçük kübik masa etrafında 4lü gruplar halinde yaşayan bu insancıkların bütün dünyası bu yoncalar etrafında gelişir.
*Mantar panolardaki hiç bakılmayan benim böyle güzel ve farklı bir yaşamım var fotoğrafları manyetik kartlar gibi türleri birbirinden ayırmamızı sağlayan ayırıcı unsurdur.
Bu özelliklerin bir ve ya bir kaçı sizde bulunuyorsa siz bu yaşamının hakkını veriyorsunuz diyemeyiz. Ortalama bir plaza insanısızdır. Şayet bu duruma üzülmeyin  imajınıza yaptığımız hafif bir makyajla en elit plaza insanı görüntüsüne ulaşabilirsiniz
Plaza yaşamında aşağıdaki maddeleri uygulamanız durumunda imajınızı ortalamanın üzerine çekmek azda olsa mümkün olabilir,
1)   Her zaman küçük  dağları siz yaratmışsınızcasına yürümeli.  Asansöre bindiğinizde kimseyle göz teması kurmadan  çok meşgul, işinden başka hiçbir şeye vakit ayıramayacak bir insan havası yaratılmalı..
2)   Yaptığınız iş fotokopi çekmek, ister bir excel dosyasından diğerine copy-paste yapmak olsun,  ne olursa olsun en zor işi yapıyor şirketin bütün sorumluluğunu taşıyormuşçasına davranmalısınız.
3)  İnsanların yüzüne donuk bir gülümseme ya da doğrudan ölü balık bakışlarıyla bakmanız sizi dışarıdan kalifiye, önemli ve ciddi gösterecek, plaza yaşamına layık bir plaza insanı olabilmenizin yegane koşuludur.ve  Asla kimseye samimi cana yakın davranmamalısınız.
4) Öğle yemeği dönüşünde elinizde taşıyacağınız bir bardak “Starbuck armalı bir kahve bardağı tarzını tamamlamanız hanenize artı puan kazandırmakla birlikte Amerikano türü sert kahveler içiyor olmanız sizi  yoğun  ve önemli işlerle uğraşan bir kişi olduğunuz imajını yaratacaktır.
5) Kişiliğinizden çok etiketinizle  topladığınız  sempatinin daha kalıcı olduğunu asla unutmayın. Bu yüzden etiketinizi oldukça kabarık tutmalısınız mezun olduğunuz üniversiteye atıfta bulunan cümlecikler plaza jargonunun olmazsa olmazıdır. Muhakkak Üniversitedeyken Klup başkanlığı yaptıınız üye bile olsanız dahi alt metinde göstermelisiniz + 10 kazandıracaktır.
6)   “Bizınıs” dünyasında ne kadar çok tanıdığınız olduğunu vurgulamak için hiçbir fırsatı kaçırmayın. Önemli bir insan olduğunuz intibasını bu sayede perçinleyebilirsiniz ve yine konuşmanın arasına ne kadar çok İngilizce kelime eklersen o derece havalısındır.
7) Trençkotunla uyumlu şık bir spor çantan olmalı. Spor salonuna gidiyor olman şirket içinde farkedilmeniz imajınıza artı puan kazandırır
8)  Cep telefonunuz çaldığında, dandik kahvenizi yudumlayarak internetten alışveriş bile yapıyor olsanız  en ciddi ses tonunuzu kullanarak “Canım, şu an çok önemli bir toplantıdayım, ben seni çıkınca aricam,” diyip kapatın. sizi arayan kişiye sonrasında dönmemek de hanenize artı olarak yazılacaktır. Ne kadar önemli işler yaptığınızı ve her şeyin kafanızdan nasıl da uçup gittiğini vurgulamak için elinize geçen bu fırsatı muhakkak değerlendirin.
Tüm bunları başarıyla uyguladığınızda  plazaya yaraşır bir çalışan olduğunuzu ve “title”ınızın hakkını verdiğinizi söylemek mümkün olacaktır. Bir plaza içinde kendiniz mi, yoksa plazadaki diğer herkese benzeyen bambaşka biri gibi mi davranmayı tercih edeceğiniz ise size kalmış.
Uzun vade de  bu yaşam türünün belli semptompları vardır. Bu semptomlar; ağlamayı unutmak, gülmeyi unutmak, aşık olmayı unutmak,  herşeyden ötesi insan olmayı unutmak bir gün o plastik ruhlu bitkiler gibi olmaktır 
 Bu durumdan rahatsız olan türler organizasyon türü işlerde biraz daha özgür yaşam alanları oluşturabilirler. 
Ancak Madem bu kervandasınız bunun hakkını vermeli ya da bir istifanızı verip aldığınız cup cake kurslarını Kurabiye butik olarak pazarlayabilir ve ya Canon fotograf makinenizle düğün dernek doğum günü fotografçılığı yapabilirsiniz.