Geçtiğimiz haftalarda kitaplığımda bulunan henüz elimi bile sürmediğim , sevdiklerimin tavsiyesiyle aldığım kitaplarımı okuyup bitirmek için kendi kendime söz verdim. İşte kendime verdiğim bu söz çerçevesinde ilk kitabımı haftabaşında okumaya başladım. İlk seçimimi Yeraltı edebiyatından yana kullandım. Popüler edebiyatın dışında kalmayı tercih eden, günlük dili olduğu gibi kullanan, soyut betimlemelerden uzak kafa karıştırıcı olmayan ve hiçbir şekilde öğreticilik vasfı içermemesi sebebiyle bu günlerin yoğunluğunda iyi olacağını düşündüm. Lakin uzun karakter tahlilleri yapılmadığı, olay örgüsü ön planda olduğu halde marjinal kişileri okurken ister istemez karakter çözümlemeleri yaparken buldum kendimi yine...
Tristan Hawkinsin İSİS kitabına hevesle başladım. 303 sayfalık bu kitap 2003 yılında basılmış. Yazarın ilk kitabı bu yazarın zaten iki kitabı bulunuyor biri Anarşist diğeride İSİS yazar 33 yaşında üçüncü kitabı üzerinde çalışırken geçirdiği astım krizi sonucu hayata gözlerini yummuş. Ömrü daha fazla kitap yazmaya vefa etmemiş.
İSİS argoyu abartmadan yazılmış. Reklam yazarlarının özellikle konusu itibarıyle ilgisini çeker diye düşünüyorum. Toplumun en ötekisi uyuşturucu kullanan Richardın, çirkin “title” sız sekreter PEPER’e aşık olmasıyla, dibe vurmasını anlatan bir kurgu. Kitabın orjinal adı Peper fakat dilimize İSİS olarak çevrilmiş. Mizah, hırs, argo hepsi içiçe geçmiş bazen çok dengesiz bazen çok çarpıcı abartıdan uzak, olduğu gibi sade ve sert. Ben kitabı sıkıcı buldum. Ama yine de bitirdim.
Varlığından bile haberdar olmadığımız daha ne güzel kitaplar var kimbilir :)
YanıtlaSilGüzel bir hikayeye benziyor, belki bir gün bir yerde karşılaşırız İsis ile ...
Sevgiler
Ayrıntı Yayinevinden çıkan bu kitabı gecen idefixte gördüm daha önce chuck palahniunk okuyup tarzını sevdiyseniz. Seveceğinizi düşünüyorum sevgiler esra
YanıtlaSil