2 Temmuz 2014 Çarşamba

İşte Karşınızda Rönesansın Beşiği Floransa

İşte Karşınızda Rönesansın Beşiği Floransa...


Floransa İtalya’da ki açık hava müzesi  bu kent Dünya’nın en güzel şehirlerinden biri ve İtalya’nın Zengin Medici ailesinin yuvası. Floransa’yı keşfe başlamadan önce Medici ailesini yakından tanıyalım.
Kim bu Mediciler?
Medici ailesinden sıyrılıp Floransa’nın sanat kokan sokaklarına geri dönelim. Haziran ayının ortasında olmamıza rağmen Floransa kapalı bir havayla karşıladı bizi, neyse ki ilerleyen saatlerde güneş açmış içimizi ısıtmıştı.  Gezimize Floransa’nın sembolü Duomo katedrali çevresinden başladık. Asıl Adı Santa Marina Del Fiore olan bu yapı tam bir mimarlık şaheseri .Renkli mermerlerden oluşan ve gotik yapıdaki dev katedrale hayran olmamak elde değil. Bina heykellerle bezeli olmasının yanı sıra devasa bir büyüklükte.

Büyüklüğündenmidir mimarlık harikası olmasında mıdır bu yapıyı Floransanın hangi daracık sokağından bakarsanız bakın görüyorsunuz.


Floransa'nın daracık sokaklarından Dante’nin evine geçiyoruz.Casa Di Dante Eğer sizin de Dante’ye olan ilginiz, benim gibi “Yalan Dünya’daki İlahi Komedya diye bağıran adam kadarsa Dante’nin evi ilginizi çekebilir. Ancak bana kalırsa biraz “zorlama” bir müze olmuş. Müzenin içerisinde İlahi Komedyanın ilham kaynağı bir resim bulunuyor.
Bu müzeyi geride bıraktığınızda binaların tepesinde ki yol ilgimizi çekiyor bu yola Kralın yolu diyorlarmış.Kralın yolu denmesinin nedeni üstün Medici ailesinin i, haklın içine karışmadan nehrin karşı tarafına geçmelerini sağlamak için inşa edilmiş olması. Mediciler bu köprüyü inşa edebilmek için mahalledeki tüm evleri satın almışlar ancak yerli halktan biris evini satmamış bu evin bulunduğu yerden özel bir tünel geçiyor.
Kral yolunun hemen ilerisinde, Galleria Delgi Uffizi müzesi sizi karşılıyor. Dünyanın en ünlü bu müzesine ziyaret için aylar öncesinden randevu alınıyor. İçerisinde Leonardo, Michelengelo, Raffaello, Caravaggio, Goya, Botticelli ve daha aklıma gelmeyen birçok ünlü sanatçının eserlerini görebilmeniz mümkün bu galeriyi gezmenizi kesinlikle tavsiye ederim İçerideki en önemli ve en ilgi gören eserlerden biri kuşkusuz, Botticelli’nin “The Birth of Venus” adlı eseri.
Sokakları arşınladıkça şehir sizi sanatıyla efsunluyor. Uffizi’nin hemen yakınındaki Signoria Meydanı -Piazza della Signoria Davut heykelinin taslağınında olduğu ünlü meydan, Orjinali ise Galleria dell’Accademia’da  orjinalinin fotoğrafının çekilmesine maalesef izin verilmiyor eklediğim meydanda ki bir kopyası (Galleria dell’Accademia Pazartesileri kapalı onun dışında 08:00-18:00 arası açık. Firenze Card’a ücretsiz ve sıra yok Giriş: 6,5 Euro)
 Bu Meydan heykellerle dolu ve bu heykeller burayı açık hava müzesi gibi gösterir. gördüğünü bütün heykeller Vatikanı gösteriyor. Meydanın ilk girişinde Neptün havuzu ve havuzda da Neptün Heykeli sizi karşılıyor.
Floransa da beni en çok büyüleyen Floransa’nın en eski köprüsü Ponte Vecchio’dur. Arno Nehrinin iki yakasına bağlayan köprü su baskınlarına ve 2. Dünya Savaşındaki bombalamalara rağmen sağlam kalabilmiş. Eskiden bir mezbaha pazarı olan bu köprü kasapların, kanlı atıklarını direk nehre döktüklerinden kralının emriyle tahliye edilerek yerine kuyumcular yerleştirilmiş. Günümüzde köprünün üzerinde hala kuyumcu dükkanları bulunuyor.
Piazzale Michelangiolo, Floransa’nın zengin evlerinin arasından araba ile tırmanarak şehrin manzarasına doyabileceğiniz bir yer. Ponte Vecchio, Duomo ve Katedral arkamızdaki sokak çalgıcılarının hoş tınılarıyla buradan ayrı güzel görünüyor.Son karemizi Michelangiolo tepesinden yaparak bu yazımın sonuna geliyorum bir sonraki yazıda görüşmek üzere 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder