21 Eylül 2014 Pazar

Venedik Part.2

Merhaba,
Geçtiğimiz yazımda hatırlarsanız sizi Venedik,  Rialto Köprüsünde(Ponte Rialto) bırakmıştık. İşte bu seferki gezi yazımız kaldığımız yerden devam ediyor.
Venedik Rialto’da yapılacak en güzel şey şüphesiz, Granada(Büyük Kanal)  Canal kapsayan bir gondol gezisi olacaktır.
6 kişilik olan bu Gondollar da ki gezi yaklaşık 30 dakika sürüyor ve 6 kişi için 120 Euro ödüyorsunuz. Venedik sembollerinden biri olan bu gondollar
Gondollar yüzyıllardır Venedik içinde taşıma anlamında kullanılsa da artık turistik bir öge halini almıştır. 

Venedik’te gondollar siyahtır bunların neden siyah olduğunu merak etmiş küçük bir araştırma sonrası nedenini öğrenmiştim. Nedenine gelirsek; eskiden Venedik'te ulaşım araçları sizinde bildiğiniz üzere sadece gondollarmış ve Venedik'te yaşayan herkesin bir gondolu muhakkak varmış ve bunların hepsi de rengârenkmiş. 
Venedikliler ve her gün en güzel benimki diye kavgaya tutuşur olmuşlar. Şehrin yöneticileri Venediklilerin bu "en güzel gondol kimin gondolu" kavgasına ve bir yasa çıkartıp son vermişler ve Venedikliler gondollarını siyaha boyamış. Siyah olmasının bir başka nedeni ise siyahın zift renginden kaynaklanan bir renk olmasıyla suya en dayanıklı haline gelmesiymiş.
Gondol turu boyunca neredeyse her binanın tarihini anlatan gondolcumuz sayesinde kanalların arasında gezerken etrafımıza daha dikkatli bakmaya başladık ve Marco Polo gibi tarihi kişiliklerin evlerini de görme şansını yakaladık. Kıvrak hareketler ile yoluna devam eden gondollardaki en büyük risk ise virajlar, bu yüzden binaların köşelerinden dönerken karşıdan gelenleri göremedikleri için bağırarak birbirlerini uyarıyorlar. Daracık balkonları, ahşap kapıları, panjurları ve kemerli pencereleri ile Venedik’in binaları çok fotojenik


Gondol Gezisi sonrası Hard Rock Cafe’de Kahve molası sonrası Rialto köprüsünün karşı tarafında kalan pazara geçtik. Burdan Maske, magnet hediyelik eşya alışverişlerimizi tamamladık. Venedikte eğer iyi bir maske almak istyiyorsanız İtalya damgası olan maskeleri tercihh etmelisiniz onun dışında olan çoğu maske Çinde üretilip pazarlanan maskeler oluyor.
Venedik kesinlikle masalsı bir şehir.İyi fotograf kareleri yakalamak için hiç birşey yapmanıza gerek yok. Şehir size en doğal haliyle sunuyor.


Venedik'te en büyük sorun yerel halkın turiste doymuş olmasından mütevellit pahallı olmuş olması ancak yinede her şeye değer Venedik . 
Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle,


14 Eylül 2014 Pazar

BURGAZADA GÜNCESİ

Merhaba,
Geçtiğimiz haftalarda Yaz bitmeden İstanbul'da Yapılacaklar yazısıyla yaptıklarımdan kısa bir özet geçmiştim. Geçtiğimiz yazıda çok yazmış az fotograflamıştım şimdi ise susuyorum fotograflar anlatsın. Size Ada'yı








Sevgiler,


10 Eylül 2014 Çarşamba

Mozart sahnesinden "Viyana Valsı"

Bir masalın içinden sıyrıldım ve günümüze döndüm. Uzun zamandır kitap satın alma diyetindeydim, hoş hala bu diyetim devam ediyor ancak D&R da 9 TL lik bu kitabı gördüğümde albenisi olan cildine cezbelenip konusunu okumaya başladım işte orada, içine çekti hikaye beni...  Ve almadan oradan çıkmazdım nitekim öylede yaptım.

Kitap 18 yuzyıl sahnesinden, Londra'da büyüyüen bir sopranonun ekseninden gelişiyor. Tarih sahnesinden o kadar çok aktörle karşı karşıya kalıyorsunuz ki, bir soprano biyografisi mi tarihi bir roman mı okuduğunuzu bir süre anlamıyorsunuz. Zaten hikaye öyle büyülü öyle masalsı dille kaleme alınmışki zaman mefrumunuzu bir süre yitiriyorsunuz
Nemesis yayınlarından çıkan ve Vivien Shotwell'in kaleme alıp Eda Tevrizcinin dilimize çevirdiği bu tarihi romanda bir çok tarihi kişinin hayatına tanıklık ediyorsunuz. Mozart'tan mı bahsetsem Mesmer'den mi?
Hikaye  Anna ile Mozart, ilk kez 22 Nisan 1783 Salı günü akşamı, sergiledikleri bir gösterinin ardından, Avusturya İmparatoru II. Joseph’in müzisyenlerin şerefine düzenlediği bir baloda karşılaşmasıyla başlıyor. Önce Anna'nın trajik bir o kadar da başarı dolu hikayesini bir süre dinliyorsunuz.
Mozart'ın Anna'nın hayatında ki sahnesine kadar, Anna pek de mutlu bir hayat geçirmiyor.  Venedik’te çalıştığı sıralarda ünlü İtalyan tenor Benucci’ye aşık olmuş ondan, hamile kalmış. Anna ile  evlenmeyen,  Benucci bebeğinin geleceği için İrlandalı keman virtüözü John Fisher ile evlenmek zorunda kalmıştır. Anna’nın bebeği doğumdan kısa bir süre sonra ölmüş  Anna ona kötü davranan kocasındanfa boşanmıştır . Ve yaşadığı tüm sıkıntılar sonucunda sesini kaybeden Anna aylar boyunca değil şarkı söylemek, konuşmayı bile başaramaz olur. İşte tarihin sahnesine bu noktada Mesmer girer ve manyetik yöntemlerin kullanıldığı bir tedavi ile  Anna yeniden sesine kavuşmasını sağlar. Anna ile Mozart aşkı gizli başlar ve mutsuz bir sonla biter. 
Daha fazla merak edenleriniz varsa masal tadında ki bu tarihi  romanı okumalı...
Sevgiler,