7 Ağustos 2015 Cuma

Paris'le Başlayan Avrupa Seyahati


Yola Çıkın Gerisi Kolay…
Avrupa seyahatine başlamadan önce elimde sadece seyahate çıkma fikri vardı başka hiçbir planım yoktu. Her şey Atlas Havayollarından, iç hat uçuşundan daha ucuz olan bir uçak biletini bulmamla başladı. Paris- Charles de Gaulle diğer adıyla Roissy havaalanına İstanbul Atatürk’ten aktarmasız uçak biletini aldım.  Dönüş yolunda Almanya üzerinden belirledim. Ucuz bilet arayışıyla Köln’den uçak biletini de ayarlamıştım. Sonrasında 10-15 gün içinde nereleri bu hat üzerinde gezebilirim diye düşündüm. Paris-Brüksel-Brugge-Amsterdam-Berlin-Köln rotasını oluşturdum. A4 kâğıdına bu ülkelerde ne kadar süre kalmak istediğimi belirledim. Daha sonra planımdan bahsettiğim yol arkadaşım Sibel de olunca yolculuğa iki kişi planlayarak başlamış olduk sonra ki aşama  Booking’ten konforlu ve merkeze ve istasyonlara yakın olmasına özen gösterdiğimiz otellere rezervasyonları gerçekleştirmekti onları da tamamladıktan sonra vize başvurusunda bulunduk 3 gün içinde vizemiz hazırdı. Vizemizi de aldıktan sonra yola çıktık.

Sırt çantamı aldım ve yollara düştüm.

Atlas Havayollarının 2 saat gecikmesi de olmasaydı ve Thy benden bir saat sonra gidip beni orada bekleyen arkadaşım da aynı eziyeti çekmemiş olsaydı,  bu uçuş deneyimine 10 üzerinden 9 verebilirdim. Bu aksiliklere rağmen Atlas ile deneyimlediğim ilk yurt dışı uçuşum lezzetli ikramları ve güleryüzlü hosteslerinden dolayı 10 üzerinden 7 almayı hak ediyor. 

Paris- Charles de Gaulle (Şarl de Gul) havaalanını ismini duyduğumda ilk hatırladığım yıllar önce okuduğum Ferhan Şensoy’un Kaleminim sapını Gülle Donattım ’da geçen siyasi adamdı. Şimdi ise Paris’te birçok durak ismi ve havaalanın ismiydi.

Charles de Gaulle havaalanına geldiğimizde metro haritasını aldık ve puzzle çözermiş gibi okumaya başladık. Paris metrosu 16 hattıyla yer altındaki koca bir şehir. Paris metrosunu kullandığınızda Fransa’nın başkenti Paris’in yer üstünde kurulmadan önce yer altında kurulduğunu bir kez daha anlıyorsunuz.  


Otelimize yerleştirdikten sonra, ilk gün nereleri gezeceğimizin planını oluşturduk.  İlk gün Louvre Müzesinide kapsayan Notre Dame Katedrali, Sacre Coeur Bazilikası, Zafer takı ,Montmarte, Eiffel gezisi bizi bekliyordu. Daha sonra Latin mahallesinin sıcacık sokakları tüm samimiyetiyle bizi kucakladı.
Şimdilik bu kadar bir sonraki yazı "Louvre Müzesi" yazısında görüşmek üzere...

3 Ağustos 2015 Pazartesi

Backpacker Rehberi

Backpacker Yola Çıkmadan Önce…
Bu sene uzun yurtdışı seyahatlerimi Sırt çantasıyla gerçekleştirme kararı aldım. Bu karar sonrasında ilk işim vücuduma uygun bir sırt çantası edinmek oldu. Sırt çantası edinmek için ilk olarak Karaköy’deki Outdoor mağazaları ziyaret ettim. Daha sonra da Kadıköy yollarında birkaç mağaza daha gezdim en sonra kararıma varmadan önce bana uygun olacak bir çantaya karar kıldım. Küçük bir araştırma sonrası 40-50LT arasında bir sırt çantasının bana daha uygun olacağı düşündükten sonra gezginlerin jargonuyla, Backpack’i aldım.
Çantayı aldıktan sonra biletleri aldık otel rezervasyonlarını oluşturduk ve destinasyonumuzu belirledik. İlk ülkemiz Fransa daha sonra Belçika, Hollanda ve Almanya ülkelerini kapsayan bir rota oluşturduk. İlk giriş ülkemiz Fransa olacağı için Shengen başvurusuna, Master ülkemiz Fransa’dan başvurmamız gerekiyordu. Fransa ile ilgili zor vize çıkacağı ön yargısıyla başvurduk.  Evrakları eksiksiz tamamladıktan sonra, 3 iş günü içinde 1 yıllık Fransa vizemiz hazırdı. 

Destinasyonumuz hazır, vizemiz hazır işte yola çıkma zamanı işte bu anda tek eksik Backpack içinde olması gerekenler…
Seyahate çıkarken yanımıza neler almalı, çantamıza neler koymalı en önemli kısım. İhtiyaçlar belirlerken bunları sırtımızda taşıyacağımızı ve uçağa bineceğimiz sınırlar dahilinde olması gerektiğini hesaplamakta gerekli.  Mesela Türkiye’den daha ucuz ülkelere a az kıyafetle gidip oradan kıyafet almakta bir seçenek olabilir.

SIRT ÇANTAMDA NELER VAR?
Öncelikle mutlaka bir yağmurluk olmalı, kıyafet olarak bir terlik bir de çok yeni olmayan bir spor ayakkabı almalısınız. Tişörtleriniz dışında, Tayt kullanım rahatlığı ve hafifliği açısından doğru bir tercih. Ayrıca uzun kollu kıyafetler mevsim yaz olsa bile eğer Kuzey ülke tercih ediyorsanız yanınıza muhakkak almalısınız. Aşırı sıcaklarda ülkenin mevsimine aldanıp, mevsimlik kıyafet almayı göz ardı etmeyin. Sonra benim gibi Paris’te  her yerin kapalı olduğu bir Pazar günü Kongre bölgesindeki AVM’yi bulup, Gap mağazasını arayabilirsiniz. Bu uyarılardan sonra temel birkaç gerekesimden kısaca bahsedecek olursam;


•Ağrı kesici.
•Gribal durumlar için etkili ilaçlar. Ben hasta olup gitmiştim orada iyileştim.
•Kas gevşetici krem
•Geniş spekturumlu antibiyotik
•Vitaminler
•Şampuan sabun küçük seyahat setleri işinizi görecektir.
•Yara bandı.
•Ateş ölçer
•Mevsime ve ihtiyacınıza uygun güneş kremi
•Deodoran, roll-on, parfüm.
•Güneş gözlüğü
•Tırnak makası törpü vs
•Sırt çantası: Backpack’inizi bıraktıktan sonra günlük ihtiyaçlarınız için gerekli...
•Suluk
•Kalem, küçük not defteri
Şimdilik bu kadar bir sonraki yazıda görüşmek üzere…
Son olarak sırtçantasının rahatlığından sonra sanırım bir daha deniz kum tatili dışında valiz kullanmayı düşğnmeyeceğim...