Venedik Film Festival’inde 2 ödül kazanan A Bigger Splash
filmi bu hafta film gündemimizdeydi. Filmin yönetmen koltuğunda, Io sono l’amore (Benim Adım Aşk) ve Melissa
P. filmlerinin yönetmeni Luca Guadagnino oturuyor.
Filmin konusu; Marianne (Tilda
Swinton) ünlü bir şarkıcıdır ve geçirdiği ameliyat sonrasında sesini
koruyabilmesi için konuşmaması gerekiyordur. Sevgilisi Paul (Matthias
Schoenaerts) ile İtalya’da bir adada tatil yapmaya giderler. Tatilleri
sakin ve huzurlu ilerlerken eski sevgilisi ve iş arkadaşı Harry (Ralph Fiennes) ile kızı olduğunu yeni
öğrendiği Penelope (Dakota Johnson)
yanlarına kalmaya gelir ve zamanla olayların gidişatı değişir.
Konunun ana hatlarını destekleyen müzik ve görsellerle duygu
seyirciye geçiyor. Görsellik ile bir hikaye anlatmak, sinemayı diğer sanat
dallarından ayıran en önemli unsuru olmuştur. Bu bağlamda A Bigger Splash’in gerçek
bir sinemacılığın ne olduğunu kanıtlıyor.
Hikaye çoğu kez geçmiş
ile şimdiki zaman arasında mekik dokuyor. Şimdiki zamanda yaşanan olayların
neden böyle olduğunun kökeni geçmiş zamana da dayandırılıyor. Tilda Swinton konuşamayan -gerekmedikçe
konuşmayan- bir şarkıcıyı canlandırıyor. Aynı zamanda sevgilisi Paul’a karşı
olan sevgisi onu kimi zaman güçsüz bir kadına dönüştürüyor.
Filmin diğer kilit oyuncusu Ralph Fiennes özgün kişiliğe sahip diyebileceğimiz bir karakter e oyunculuğunun
filme renk kattığını söylemeden geçemeyeceğim. Dakota Johnson’ın ise sinema
içindeki bir karakter oyunculuğunu kanıtlayacak bir rölde değildi yani
sinemanın olması gerekeni yerine getirmişti. Ancak Penelope ve Harry’nin
oyunculuk seçimi konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim Ralph Fiennes ve Tilda
Swinton aynı şeyi düşünmeyecek kadar iyi bir seçim olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Senaryo,
görsellik ve atmosfer keyifli bir film izledim demek için yeterli unsurları bir
arada toplamış. Seçilen bölge ve mekanlar filmi oyunculukları bütünlüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder