20 Eylül 2016 Salı

Klasik Müziğin Faydaları


Yıllardan beri müzik hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Peki, neden müzik dinleme gereği duyarız?

İnsan yavrusunun müziğe eğilimi doğuştan gelmektedir. Çocukların şarkı ve mırıldanmalarını dinleyerek, oyunlarını izleyerek müziğe karşı doğuştan duyarlı olduklarını görebilirsiniz. Mesela, bebekler aile bireylerinin seslerini fark ederken bu seslerin tonlarından, sesin ait olduğu bireyin keyifli ve kızgın olup olmadığını da algılıyor. Biraz büyüdükçe sözcüklerden anlamlar çıkarmaya başlayınca bu duyarlılığımızda törpülenmeye başlıyor.

Klasik müzik elit dünyanın müziği olarak bilinse de bu çok sesli müziği dinlemenin insan psikoloji ve eğitimi üzerinde birçok olumlu etkisi bulunuyor. Klasik müzik Batı Avrupa'daki dönüşümlerde kendi içinde evrimleşmiştir. Rönesans ile başlayan bu müzikte barok klasik ve romantik dönemler başlıca dönemleridir. Klasik müziğin önemli özelliği, çok sesli olmasıdır.
Ders çalışırken, işyerimizde ya da araba kullanırken Mozart, Vivaldi, Beethoven, Pachabel, Handel ve Bach gibi bestecilerin müziklerini dinlemenin yararları saymakla bitmiyor. Stresten uzaklaşmak, disiplinli olmak, konsantrasyon artırmak, estetik duygusunu, öğrenme kapasitemizi geliştirmek için klasik müziğin yararlı olduğunu belirten uzmanlar, araştırmaların da klasik müziğin yararlarını gözler önüne serdiğini söylüyor.
Müzik mutfağınızdan  keyifli sesler eksik olmasın. 
The Nutcracker - Ballet, Op.71, Act II: No. 13 - Waltz of the Flowers - Pyotr Ilyich Tchaikovsky 

8 Eylül 2016 Perşembe

KÖLN


Bu yazıyı yazmak için üzerinden epey bir zaman geçti ama söz uçar yazı kalır diyerek hatırımda kalanları yazıya döküyorum.

Geçtiğimiz sene Temmuz ayında Paris ile başlayan gezimizi Almanya’da noktalamıştık. Arkadaşım Sibel ile başlayan bu yolculuk içinde birçok macerayı barındıyordu. Bunlardan biri Hollanda Amsterdam Damm Meydanında konakladığımız otelimizin Dam Hotel’in damının akmasıydı. İlk geldiğimiz gece Temmuz ayının ortasında olmamıza rağmen deli gibi yağmur yağıyordu. Sırılsıklam olmuş halimizle otele vardığımızda inanılmaz mutluyduk ancak bu mutluluk kısa sürdü. Bu arada otel merkeziydi fakat odalar küçücüktü bütün Avrupa seyahatimiz için verdiğimiz otel parasının iki katını,  3 gece bu otelde kalmak için ödemiştik.  Gece yarısı tekrar başlayan yağmur sonrası üst ranzada uyuyan ben aniden uyandım kulağımın içine su kaçmıştı. Ara kat olmasına rağmen odanın tavanı akıyordu odadan çıkıp yardım istediğimizde kimseyi bulamadık daha sonra yardıma gelen resepsiyon görevlisi otelin full olduğunu odanın olamadığını bile havlu ve fön makinası vereceğini söyledi o çaresizlikte kabul ettik ertesi günde başka bir odaya geçmiştik.  Neyse Amsterdam sonrası rotayı Almanya’ya çevirdik artık seyahatimizindi sonlarına yaklaşmıştık. Almanya’nın Köln şehrinden dönüş yapmayı uygun bulduk Amsterdam terminalinden İDBUS ile Köln şehrine geçtik. Yolculuk keyifli ve kısaydı otobandan bir süre gittikten sonra yemyeşil Almanya’nın iç şehirlerine geçtik. Kısa molaların verildiği birçok Almanya şehrini bir sürede olsa görmüş olduk.
Köln’e vardığımızda Alman haklının adres konusunda bizden çok farklı olduklarını daha ilk dakikadan anladık. Bize koordinat vererek anlatıyorlardı 100 metre uzaklıktaki otelimiz için yaklaşık 20 dakika Köln sokaklarında tur attık. Köln Yavru Türkiye gibiydi daha meydana ilk çıktığımızda köşedeki dönerci tüm samimiyetiyle bizi kucakladı. Daha sonra Köln’de yaptığımız tek kültür faaliyeti Katedrali gezmek oldu. Zaten sonraki günlerde de otelimize gitmek için sürekli geçtiğimiz katedrale girdik detaylarına hayran olduk. Biraz katedral’in tarihinden bahsedecek olursam. Köln Katredrali şehrin her yerinde görülüyor.  Götik tarzda olan bu katedralin boyu 160 metreyi buluyor. Kuzey Avrupa’nın en büyük ibadethanesinin yapımına 14 Yüzyılda başlanmış 19 Yüzyılda tamamlanmış.  Köln’de alışveriş ağırlıklı bir gezi yaptık. Seyahatimizin sonuna yaklaşmıştık ve kalan son paralarımızı Primark’a çikolataya ucuz olan deodorantlara ve yeğenleri bahane ederek aldığımız LEGO’lara yatırdık.  Tek bir sırt çantasıyla çıktığımız bu yolda 42 Litrelik Backpack yetmeyince NortFace’den 32 Litrelik bir sırt çantası daha aldık ve aldıklarımızı içine doldurarak Ülkeye geri döndük. Almanya alışveriş yapmak için gezdiğimiz 3 ülke içinde en uygun olanıydı.