Uzun zamandır Türk edebiyatına dair roman okumuyordum. Orhan
Pamuk’un Kırmızı saçlı Kitabından sonra bu alanı ihmal ettiğimin farkına
vardım. Kitabı okudukça klasik bir Türk romanı okuduğumu hissinden
uzaklaşmadım.
Kitap, 30 yıl öncesinin İstanbul’una götürüyor. Liseye
başladığı yıl babası polisler tarafından götürülen ve bir daha ondan haber
alamayan bir çocuğun Cem’in gözünden anlatılan romanda Beşiktaş'taki evlerinden
Gebze'ye taşınan bir anne ile oğulun öyküsü var.
Akıcı üslubuyla bir solukta okunuyor. Konu itibariyle suya
sabuna pek dokunmuyor. Anlattığı dönemin siyasi gelişmelerini bağlam dışında
tutarak yüzeysel geçiştiriyor. Bana kalırsa bu kitap, kısa, akıcı, okuması kolay, tahmin
edilebilir özellikleriyle yolculuklarda okumak için ideal. Orhan Pamuk’tan
sonra şimdi kendimi Ahmet Hamdi Tanpınar’da buldum. Orhan Pamuk’un Yeşilçam klasiği
tadındaki bu romanından sonra, Türk edebiyatının bu keyfini özlediğimi fark
ettim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder