21 Mart 2015 Cumartesi

Madrid Prado Müzesi

Madrid benim için Prado Müzesi demekti. Bu yüzden koca bir yazı konusu olmayı hakkettiğinden Prado yazısıyla karşınızdayım. Gezi yazısından çok sanatsal esintiler taşıyan bir yazı olacak sanırım bu yazım.
Prado müzesi
 1819 yılında kurulan Prado Müzesi, krallık koleksiyonlarının bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. Müze; eski İspanyol Kraliyet koleksiyonuna dayalı dünyanın en güzel sanat koleksiyonlarını barındırıyor.
Özellikle Goya, El Greco, Velazquez gibi ünlü İspanyol ressamların yapıtlarının görülebileceği bu müzede Bernini  heykelleride yer alıyor.
Müze kolay gezilebilen bir müze.   Müzede fotoğraf çekmek yasak.  Bu yazımdaki fotoğrafların bir çoğunu internetten aldım. Broşürde müzenin ünlü resimlerini gösteriyor. Prado Müzesi 18.00 ve 20.00 arası ücretsiz
Las Meninas
Müzeye adımımızı attığımızda tüm haşmetiyle Valezquez'in  "Las Meninas" (Nedimeler) tablosu bizi karşılıyor. "Las Meninas" (Nedimeler) tablosu üç boyutun ilk defa tuvale taşındığı eser olarak bilinir. Bu tabloda en önemli figür prenses   Margarita'dır.  Velázquez solda kendini bütünüyle resmetmiş. Kral ve Kraliçe (4. Felipe ve eşi Kraliçe Marianna)  ise odanın arka bölümündeki aynada belli belirsiz görünmekte. Bu resim, sonraki dönemlerde Velazquez'in "ilk kübistlerden" olduğunun iddia edilmesine yol açmıştır. Bunun sebebi, tablonun ortasında ve arkada duran bir ayna.  Figürlerin yerleşimi tabloya derinlik vermiş olması



Velázquez'in Ardından
Yaşayan en ünlü ressamlardan Botero'da Velázquez'in yapıtlarıyla 1952'de karşılaşır ve ona da esin kaynağı olur. Velázquez Infanta Margarita adlı eserinde; prensesin küçük yaşına rağmen prensesi soylu, etkileyici, kararlı bir kişi olarak gösterirken, Botero kendi özgün tarzını kullanarak, prensesi şişman bir beden ve ufak bir yüz yaparak değiştirir. Botero bu değişimi, sanatı bir dönüştürme süreci olarak, kendi yapıtını da bu yaklaşımın bir parçası olarak tanımlayarak açıklar. Tabloya da "Velázquez'in Ardından" adını verir. 



Goya'nın 2 Mayıs 1808 tablosu.

"Dos de Mayo Ayaklanması" isimli tablosu 3 Mayıs 1808’deki infazlardan önceki günü anlatır. Eser; İspanyollar'ın, Napolyon'un isyanı bastırması için gönderdiği Memlûklular'ı öldürmesini anlatıyor. Mayısın İkisi ve Mayısın Üçü tabloları büyük bir serinin iki parçası olarak kabul ediliyor.


Judith at the Banguet of Holofernes
Sırada ki eserimiz Rembrandt'ın "Judith at the Banguet of Holofernes" tablosu Ressamın ünlü resimlerinden biri. Portredeki yüz ifadesindeki ustalık, ışık gölgenin ustaca kullanımı,  giysilerin zengin anlatıyla bütünleşiyor.

"Dünyevi Zevkler Bahçesi"
Hollandalı ressam Bosch'un  son dönemlerine rastlar. Bu eserinde dünyanın varoluşundan üç gün sonrasını anlatıyor. Üç ayrı bölümlü olan tabloda; sağ bölüm cehennem, sol bölüm cennet, ortada bahçenin eğlencelerini tasvir ediyor. İlginç ve derinlikli bir eser. Ressam dünyanın eğlenceli şeylerini, zevklerin kötü sonuçlarını gösteriyor sembolik resmetmiş
Leonardo da Vinci'nin stüdyosunda ve onun bir öğrencisi tarafından aynı anda yapılan Mona Lisa tablosunun kopyasını da bu müzede görebiliyorsunuz.



Goyanın "Satürn Çocuğunu Yerken (Saturn Devouring his Child)".
Goya'nın evinin iki katındaki duvar sıvasına, dekorasyon amacıyla yağlı boya ile çizdiği 14 tablodan oluşan ve "Kara Resimler" olarak adlandırılan duvar resmi serisine ait bir tablo. Tanrı Satürn'ün oğullarını kendi yerine geçmesinden korkarak, yiyerek öldürmesini anlatıyor.
Prado bu kadarcık eserle sınırlı değil bana kalırsa günlerce gezilmeli...Dediğim gibi bu yazı gezi yazısından öte sanatsal içerikli oldu. 
Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder