4 Temmuz 2014 Cuma

Liman Kenti Cenova

İtalya'nın kuzeybatısında bulunan liman Şehri Cenova...
Şehrin ismi konumundan gelmekteymiş. Cenova’nın kelime manası `diz’… Şehir bir insanın diz kapağına benzeyen silueti dolayısıyla bu ismi almış. Bir ticaret limanı olan şehir, birçok kültürle yakın ilişkiler içerisinde bulunmuş.Tarihi M.Ö. 5. ve 6. yüzyıla uzanan Cenova’nın hikayesi Yunanlılarla başlıyor ve daha sonra Roma ve Kartacalılarla devam ediyor. Tarihte, İtalyan şehir devleti Ceneviz’in başkenti olan Cenova, ünlü kaşif Kristof Kolomb’un doğduğu  topraklar olarak biliniyor. 
Uçak şehrin üzerinde alçalmaya başlamasıyla birlikte, nefis bir tarihi doku insanı karşılıyor. Alandan çıktıktan sonra yeşil panjurlu evlerle bezeli caddelerinden geçerek,
Kristof Kolomb’un gemisine ulaşıyoruz. Cenova Limanında bulunan bu gemiz turistler açısından en çok ilgi gören yerlerden biri geminin sol tarafında 

Avrupanın en büyük akvaryumlarından biri olan bu akvaryum bulunuyor.
Cenova Limanı halen İtalya'nın en büyük, Akdenizin ise Marsilya Limanı'ndan sonra ikinci büyük limanı. Cenova Limanı'nı arkamıza alarak dar bir caddeden yukarı doğru yürümeye başlıyoruz. Cenova’nın tam kalbinde yer alan eski şehir yürüyüşle keşfetmeye müsait.
Cenova’daki ilk keşifimize Casa della Famiglia Colombo, ünlü kaşif Christopher Colombus’un evinden başlıyoruz.
 Kimi zaman küçük sokaklardan kimi zaman caddelerden geçerek rönesans ruhunu yansıtan gotik mimariye ait  kiliselere ve küçük saraylara ulaşıyoruz.
Piazza de Ferrari, kentin en işlek meydanlarından biri. 

Meydanın sol tarafında İngiltereden gelmiş interaktif sohbet etkinliğine 15 dakika katıldık başımıza taktığımız bu pembe kulaklarla oldukça eğlendik.Daha sonra buradan ayrılıp şehrin alışveriş caddelerini keşfe çıktık.

Cenova'da operaların sahnelendiği, bale ve büyük konserlerin yapıldığı bir opera binası (Carlo Felice Opera House), yedi tiyatro binası, iki yazlık sinema ve elli yedi tane sinema salonu yer alıyor. Halka açık olarak sergilenen etkinliklerden birine denk geldik ve izlemeye koyudluk modern dansla pandonimin birleşimi olan bu dansı keyifle izledikten sonra keşfimize devam ettik.
Cenova'nın dar sokakları Karaköy ve Galata civarının dar sokaklarını hatırlatıyor. Solda San Lorenzo Katedrali var. 13. yüzyılın başlarında inşa edilen San Lorenzo Katedrali'nin diş cephesi siyah-beyaz mermerlerle kaplı.
Unesco Dünya kültürel miras listesinde olan, çoğunluğuda Garibaldi caddesinde bulunan binalar seyre değer.
Cenova mutfağında en çok ceneviz usulü Pesto, Focaccia ve Farinata meşhur. Focaccia: sadesi pek sevmemekle birlikte peynirlisini  cok lezzetli buldum. 
Farinata ise nohut, un, tuz ve suyla hazirlanip bakir tepside pisirilen bir çeşit hamurişiydi.
İtalya’nın kuzeybatısında yer alan  zengin bir geçmişe ev sahipliği yapan bu şehir keşfe değer. Bir sonra ki yazıda görüşmek dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder